12 Haziran 2010 Cumartesi

B u g ü n d e n Y a r ı n a

‘Gavurdan dost, domuzdan post olmaz! ’ derdi anam,
‘Kırılan çanak, bir daha dolmaz! ’ derdi anam,
‘Zulm edenin yanına kalmaz! ’ derdi anam...
Çiçektik, sulardı, ‘solmadan büyüyün! ’ diye
Anlamlı ninniler söylerdi, vitamini bol
Dinlerdik, özümlerdik bitevîye...


Düşeni kucaklayıp yerden kaldırır
Üşüyeni sevgisiyle sarardı anam,
Yanından birazcık ırayıp gitsek
Bizi köşe – bucak arardı anam,
Rüzgârın dağıttığı saçlarımızı
İnce parmaklarıyla tarardı anam...
Çiçektik, sulardı, ‘solmayın! ’ diye
Hep dua ederdi ‘çirkin ölmeyin! ’ diye...

Yıllar bu minval üzere akıp gitti,
Biz büyüdük, annem bizi bırakıp gitti.
Bilenler: ‘tam bir Osmanlı kadın! ’ derdi anama.
O gitti, onunla Osmanlı gibi bir devir bitti.
Bizler aldık insanlık ormanındaki yerlerimizi,
Gâvurlar da, domuzlar da ırgalamıyor bizi...

Alıştık, zalimlere omuz vermek ar gelmiyor bize,
Poşetlere de girsek dar gelmiyor bize,
El ağzıyla konuşmaksa hiç zor gelmiyor bize.
Elbet bir gün biz de gideceğiz, evrensel kader bu!
Bizim çocuklarımız fışkın sürer aynı ormanda
Belki ilkbaharda, belki de harmanda...

Rabb’im çocuklarımızı bizden basiretli kıl,
Her mide gurultusunun peşine düşmesin akıl! ...

Bahaettin KARAKOÇ (Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri – Dolunay Yayınları – 2004)
.

Bahattin Karakoç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder