13 Haziran 2010 Pazar

Ne Zaman Göğe Baksam Kaynaşır Nebülözler

Yönünü bil, yolunu sev, arkana bakma koşarken
Her zaman ilerilere bak, ufukları gözetle
Kadim çizgisini değiştirip tersine akan ırmak var mı?
Düşünceyle beslenen düşlerini yaşarken
Özü kabuktan ayır, söz uzunsa özetle
Sığda göz çimdirenler derinlere bakar mı?

En uzun ömür ne ki, katlan uykusuzluğa
Gece gömülerini sergilerken ışıklar
Sonsuzluğu içine çekene ırmak var mı?
Develer gibi diren açlığa / susuzluğa
Çakaralmaz top gibi susma, hakkını al zamandan
Gökler gürlemeyince hiç şimşekler çakar mı?


Dövüş, helâl ölçekli bir dövüşse pes etme
Zamanı ve silahı israf etmeden kullan
Ateş görmeyen ekmek, ustasız çırak var mı?
Yürek istemiyorsa gönülsüz yola gitme
Otur toprağını sev, daha çok köklen - dallan
Kıvamında açmayan çiçek, çiçek kokar mı?

İçimin toprağına fidelenen bu sözler
Benim sesimden yansır şiirin gizemli burçlarına
Bıçak ete girse de bir gönül kırmak var mı?
Ne zaman göğe baksam kaynaşır nebülözler
Vakit nasıl dolanır adak oruçlarına
Aşk zaten ateş demek, ateş ateşi yakar mı?

Tutsam bir nâr-ı beyzasın, bıraksam uçurum
Ruhunu arıyor, sana meftun olan ruhum…

Bahaeddin KARAKOÇ (Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri – Dolunay Yay. 2004 / ANKARA)

.

Bahattin Karakoç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder