Sayfalar

20 Nisan 2010 Salı

DENİZ, ÖZLEM VE ŞAFAK

"Zülfü Talû'ya:
-Hani na't diyordun ya!"

Dayanılmaz bir özlemin dalgaları
Alır beni yedeğinde sürükler
Götürür hicret öncesi zamanlara
Merhaba sana kutlu güzellik
Sahillerimde eğlenen altın ışık
Hoş geldin yüreğimdeki ufuklara


Gölgeme karışan zehire yenildim
Engin denizlere doğru yürürken
Kurşunî burgaçlara döndü sevdam
Öğüttü olayları zaman değirmeni
Çeliğime su verdi terinden sevgili
Alevden damlalarıyla sevdim gönendim

Gel özlemin kayalarına çarpan cânsu
Şu kandan ve balçıktan kurtar beni
Işıkların en sessiz anında yıka gövdemi
Dudağının tuzundan tadayım kana kana
Hep Seni düşledim İsa'dan bu yana
Sahillerine demir atan sevdalın olayım

Gel yıka özümü köpüren dalgalarında
Sevdamı denetleyen açık deniz ol bana
Koyma beni zalim karanlıkların ağına
Kurtar Hasan'ı özlemin derin sularından
Gel içimdeki deniz kızına cân ver artık
Dönüşünü bekliyorum bir Medîne şafağında

HASAN ALİ KASIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder