Sayfalar

7 Nisan 2010 Çarşamba

Neme Lazım

Yem havası çalan yırtık boruyu
Kime öttürürsen öttür yâ Rabbî.
Güdülmeye layık ha bu sürüyü
Kime güttürürsen güttür yâ Rabbî.

Tabanda pencere, tavanda kapı
Kaşığa takılır kazmanın sapı
İslâm tabağında hokkabaz hapı
Kime yutturursan yuttur yâ Rabbî.


Usandım, mayaya gelmiyor hamur
Tükendi takatim yetmiyor ömür
Ufacık dillerde bir yığın çamur
Kime attırırsan attır yâ Rabbî.

Arpa sevdalısı atın başını
Orucun hayırsız hem de boşunu
Haram, murdar olan devlet kuşunu
Kime tutturursan tuttur yâ Rabbî.

Zulüm gelmiş kapımıza dayanmış
Dört yanımız kızıl kana boyanmış
İnsanlar uykuda, şeytan uyanmış
Kime çattırırsan çattır yâ Rabbî.

Kulların her şeye çaldı bir boya
Kör düşman ettiler sabunu suya
Ticarete hile, namaza riya
Kime kattırırsan kattır yâ Rabbî.

Uşaklar budala, ağalar mahir
Zillet gayyasına battı köy şehir
Rahmetin kevserdir, gazabın zehir
Kime tattırırsan tattır yâ Rabbî.

Yandım alev alev tütemedim ben
Huzur döşeğinde yatamadım ben
Bir köre bir resim satamadım ben
Kime sattırırsan sattır yâ Rabbî.
.

Abdurrahim Karakoç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder