20 Nisan 2010 Salı

YÂ RASULALLAH

Ey Server – i kâinat, sahib – i nûr ve’l iclâl
İdrakte ve tavsifte, insan bulamaz mecâl
Seni medh ü senâda ne söylense noksandır:
Mâdihin olur ise Kur’an’ında zü’l celâl...

İlk yaratılan nûrsun, Hatemü’l Enbiyâsın
Resûl – i kibriyâsın, Muhammed Mustafâ’sın
Mümkün mü sezâ görmek beşer na’tını sana
Müüchebâsın... Mâdihin çünküzat – ı zü’l Kemâl...


Bu vadide çırpınsın, dursun bîçâre insân
Beyin âciz, kalem de, âcizdir fehm ü lisân
Çün “Habibim” “Levlâke lemâ halaktü’l eflâk”
Hitabıyla övmede seni Zât – ı Zü’l Cemâl...

Dil ebkem, lâl kesilir, Na’t-ı Resûlde kelâm.
Sonsuz sevgi, ihtiram, tâzimat, selât, selâm
Sana’dır Fahr’ül En’am Ey Resûl-i Sakaleyn!
Sen dilersen affeder kulu Rabb-i Müteâl...

Ana, baba fedadır Zâtına cân ve cânân.
Rahmeten li’l âlemîn, kadri yüce Âlî-Şân!
Yüzümüz yok ise de kapına geldik meded!
Şefîu’l müznibînsin, Ey Habîb – i Zü’l Celal...

BİLÂL KARAALİOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder