Mutluluğunuz geçici, süreksiz
Gümüş çatallarla, gümüş kaşıklarla
Sofranız dağılmış, sofranız sessiz
Uzakta bir deniz, gözlerinizden
Lacivert gözleri gelip geçer bir kadının
Gelip geçer kadın ile deniz
Beyaz eller alnınıza değip geçer
Uyuşur sinirleriniz, aşıksınız
Mutluluk mu? Aldanıyorsunuz
Sımsıkı tutuyor mu bu eller ellerinizi
Bırakıyor mu elleri ellerinizde kendini
Derinliğini bilmediğiniz denize
Devrilirken gıcılayarak bir ulu ağaç
Tutuyor bütün ağaçlar dallarıyla
Dayanıyorlar, bırakmıyorlar devrilmeye
Düşünün ormandaki mutluluğu
Gıcılayan ağacın sevincini düşünün
Onu tutan kolların gücünü düşünün
Bir de o küçük mutluluğu düşünün
Fincana işlenmiş çocuk oyunudur
Kahve içiyorsunuz akşamüstü
Sulanmış akşamsafalarına bakarak
Bir gök geçiyor gözlerinizin önünden
Tutsanız kırılıverir, yitiverir
Süreksiz, geçici
Bir de ormandaki göğü düşünün
Ağaçların dallarına çakılı
.
Ceyhun Atuf Kansu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder