19 Mart 2010 Cuma

TÜRKÇE

"Siz hâlâ annenizin dilini mi konuşuyorsunuz?"
-Bir İngilizce Kursu ilânı'ndan-

Bağbancı! ben baharda Kafkule'ye giderken
Bağına bir cevheri verdim idi ne ettin
Mahzenine bakındım; mahzen boş, kova, dirgen...
Ben ona ne zorlukla erdim idi ne ettin

Ben onunçin habire belâlara katıştım
Ben onunla dellendim, ben onunla yatıştım
Yetmiş dilli yılanla yetmiş kerre çatıştım
Ne kibirli beyleri yerdim idi ne ettin

Tarhanaydı kuruttum ak damlarda unuttum
Çaylıklara bandırıp yaylaklarda soluttum
Eli sayıp yârımın eller üstünde tuttum
Yay gibi ankâlara gerdim idi ne ettin

Olmayıncak olmuyor ne curalar, ne de tar
Çıkmıyor olmayıncak kalbe tıkanan mantar
Çekmiyor içtekini çeliği çürük kantar
Hohladım da örslere verdim idi ne ettin

SÜLEYMAN ÇOBANOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder