“Biz... biz’ diye avunduk, biz yoktu, “ben”ler vardı
Siyaset sofrasında bizi yiyenler vardı...
***
Körpe hayallerimiz kör tırpanla biçildi
İşret meclislerinde kanlarımız içildi...
***
Dağlar yürüsün diye atlas yelkenler gerdik
Nemi kurusun diye denizlere un serdik...
***
Nurdan gömlek giydirdik çamurdan heykellere
İnanmıştık bir defa, aldatıldık bin kere...
***
En halis niyetlerle en pis çukura düştük
Bir gün hakikat ektik, her gün yalan bölüştük...
***
İstismar eylediler en halis sevgimizi
Bozuk terazilere dara yaptılar bizi...
***
Aldatmadık... Aksine her mevkide aldandık
Ateşlerde üşüdük, akan sularda yandık...
***
Gereksiz bir noktaydık NATO’nun kuyruğunda
Ve şimdi robotlaştık İMF buyruğunda...
***
Ülkeyi parselledi Rumeli kaçkınları
Vatandan bi haberdir vatanın seçkinleri...
***
Türkiye’nin kaderi Türk’ün elinde değil
Bu zilleti çekmek zor, eğil ey başım eğil.
***
Oyuncular kapkaççı, hakemler gayri adil
Kaygısız yaşamak mı? Köleliğe muadil.
***
Haysiyet sarayından indirdiler kadını
Soydular, çağdaş diye süslediler adını.
***
Ne kalbimiz çalışır, ne beynimiz düşünür
Metalden mamul robot belki bizden daha hür.
***
Mukallitlik bahsinde maymundan ilerdeyiz
Gün boyu tuvalette, mutfakta, kilerdeyiz.
***
Demedik haram-helal, lükse, israfa daldık
Zayıf halkı sömürdük, devlet malını çaldık.
***
İnançla, ibadetle karıştırdık riyayı
Emirle, siparişle görmekteyiz rüyayı.
***
Borçlar boydan aşınca irademiz çözüldü
Düşünce yollarına ne mayınlar düşüldü.
***
Çoğalıyor her cinsten canlı heykellerimiz
Gün begün öpülmekten eskiyor ellerimiz.
***
Mülk yalan, malik yalan, mülkün temeli yalan
Sığınmacı melezler mülkü ettiler talan.
***
Korkaklardan put yapıp korkunç imaj yükledik
Şişirdik ve şişirdik, küçüğü büyükledik.
***
Küçücük gövdemizle dünyayı taşıyoruz
Yaşamak buysa eğer mutlaka yaşıyoruz.
***
Mezar taşları diri, mezar taşları canlı
Mezardaki ölüler bizlerden heyecanlı...
***
Şarlatanı, zorbayı kurtarıcı sandık biz
Yalancı rehberlerin iğfaline yandık biz.
***
Bitti, tükendi işte eğer, belki ve şayet
Sızlanmak nafiledir, boşadır her şikayet.
***
Tablo karanlık, lakin aydınlık hiç yok değil
Karnımız tok olsa da gözlerimiz tok değil.
***
Doğmadık bebeklerin duası var yollarda
Şifa bulmaz dertlerin devası var yollarda...
ABDURRAHİM KARAKOÇ
18.07.2000/SALI AKİT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder