Hangi kapıdan girsek
bir üçgen kuruyoruz seninle
ikimiz sığamıyoruz bu odaya,
bir fol düşlemek gerekiyor
kesintisiz ötekine. Uzaktaki
bir dost, yakındaki bir eşya,
içimdeki kangren yaklaştırıyor
kafandaki duvarı kafamdaki
duvara: Ne yapsak toplanıyor,
benden çıkartıyoruz bağrımızdaki
seni.
Le Rouge et le Noir: Aradaki romans
farkı bu. Üşenmesek yakmaya sobayı,
bir çay demleyebilsek uzun kıvrak
geceye, huysuz uykusuz sevinebilsek
ikimizde azalan kırbaçsı yalnızlığa...
Şimdi kar yağsa, üşüyorum desem,
eldivenim atkım olur musun?
.
Enis Batur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder