Kavunu almak için uzanmış ve ölmüş
Kavunlar varmış, aralarından birine uzanıyormuş, uzanmış ve ölmüş
Ölenini uzandığı o kavunu başka biri almış, yemiş olmalı.
Oysa ölen o kavuna uzanıyor durmadan, kokulu ve olgun,
o kavuna uzanan anlatıldıkça, sofrada ya da bahçede.
Anlatan rakı kadehine uzanacak,
yanıbaşında duran kadehine: 'İşte böyle', diyecek,
'kavunu almak için uzanmış ve ölmüş.'
Ay doğuyor, üşüyor musun, ölü kaçıyor hızla,
artık çok uzakta, uzandığı kavundan ve bizden çok uzakta.
.
Oktay Rıfat Horozcu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder