gazeller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gazeller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum

Gazel

Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum

İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum

Bildi temâm-ı âlem kim derd-mend-i ışkam
Yâ Râb henûz hâlüm bilmez mi ola yârum

Vaslundan ayru n'ola kanun tökelse gül gül
Men gül-bün-i belâyem bu fasldur bahârum

Tasvîr eden vücûdum yazmış elümde sâğar
Ref' olmağa bu sûret yoh elde ihtiyârum

Dûr istemen zemânı mey neş'esin başumdan
Toprağ olanda yâ Râb dürd-i mey et gubârum

Rusvâlarından ol meh saymaz meni Fuzûlî
Dîvâne olmayum mı dünyâda yoh mu ârum

.

Şair Fuzuli

Yâ Rab hemîşe et lutfunu reh-nümâ mana

Gazel

Yâ Rab hemîşe et lutfunu reh-nümâ mana
Gösterme ol tarîki ki gitmez sana mana

Kat'eyle âşinâluğum andan ki gayrdur
Ancak öz âşinâlarun et âşinâ mana

Bir yolda sâbit et kadem-i i'tibârumı
Kim reh-ber-i şerî'at ola muktedâ mana

Yok mende bir amel sana şâyeste ah eger
A'mâlüme göre vere adlün cezâ mana

Havf-i hatâda muztaribem var ümîd kim
Lutfun vere beşâret-i afv-i hatâ mana

Men bilmezem mana geregin sen hakîmsen
Men'eyle verme her ne gerekmez sana mana

Oldur mana murâd ki oldur sana murâd
Hâşâ ki senden özge ola müdde'â mana

Habs-i hevâda koyma Fuzûlî-sıfat esîr
Yâ Rab hidâyet eyle tarîk-i fenâ mana

.

Şair Fuzuli

Ney kimi her dem ki bezm-i vaslunı yâd eylerem

Gazel

Ney kimi her dem ki bezm-i vaslunı yâd eylerem
Tâ nefes vardur kuru cismümde feryâd eylerem

Rûz-ı hicrândur sevin ey murg-ı rûhum kim bugün
Bu kafesden men seni elbette âzât eylerem

Vehm edüp tâ salmaya sen mâha mihrin hîç kim
Kime yetsem cevr ü zulmünden ana dâd eylerem

Kan yaşum kılmaz vefâ giryân gözüm isrâfına
Munca kim her dem ciger kanından imdâd eylerem

İncimen her nice kim ağyâr bî-dâd eylese
Yâr cevri içün gönül bî-dâda mu'tâd eylerem

Bilmişem bulman visâlin lîk bu ümmîd ile
Gâh gâh öz hâtır-ı nâ-şâdumı şâd eylerem

Levh-i âlemden yudum eşk ile Mecnûn adını
Ey Fuzûlî men dahi âlemde bir ad eylerem

.

Şair Fuzuli

Mürde Cânım İltifâtundan Bulur Her Dem Hayât

Gazel

Mürde cânım iltifâtundan bulur her dem hayât
Ölürem ger kılmasan her dem mana bir iltifât

Yaza bilmez leblerün vasfın temâm-ı ömrde
Âb-ı Hayvân verse kilk-i Hızr'a zulmetden devât

Men fakîrem sen ganî vergil zekât-ı hüsn kim
Şer' içinde hem manadur hem sana vâcib zekât

Görmeyince ışkunı îmâna gelmez âşıkun
Yüz peygamber cem' olub gösterseler min mu'cizât

Mazhar-ı âsâr kudretdür vücûd-ı kâmilün
Feyz-i fıtratdan garaz sensen tufeylün kâ'inât

Cevher-i zâtundadur mecmu-ı evsâf-ı kemâl
Bu sıfât ile ki sensen kandadur bir pâk zât

Işka tâ düşdün Fuzûlî çekmedün dünya gamın
Bil ki kayd-ı ışk imiş dâm-ı ta'allûkdan necât

.

Şair Fuzuli

Menüm tek hîç kim zâr ü perîşân olmasın yâ Rab

Gazel

Menüm tek hîç kim zâr ü perîşân olmasın yâ Rab
Esîr-i derd-i ışk u dâğ-ı hicrân olmasun yâ Rab

Dem-â-dem cevrlerdür çekdügüm bî-rahm bütlerden
Bu kâfirler esîri bir müselmân olmasun yâ Rab

Görüp endîşe-i katlümde ol mâhı budur derdüm
Ki bu endîşeden ol meh peşîmân olmasun yâ Rab

Çıkarmak etseler tenden çeküp peykânın ol servün
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasun yâ Rab

Demen kim adli yoh yâ zulmü çoh her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan özge sultân olmasun yâ Rab

Cefâ vü cevr ile mu'tâdem anlarsuz n'olur hâlüm
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasun yâ Rab

Fuzûlî buldu genc-i âfiyet meyhâne küncinde
Mubârek mülkdür ol mülk vîrân olmasun yâ Rab

.

Şair Fuzuli

Mende Mecnûn'dan Füzûn Aşıklık İsti'dâdı Var

Gazel

Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var
Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var

N'ola kan tökmekde mâhir ola çeşmüm merdümü
Nutfe-i kâbildürür gamzen kimi üstâdı var

Kıl tefâhur kim senün her var men tek âşıkun
Leylî'nin Mecnûn'u Şîrîn'ün eger Ferhâd'ı var

Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
Derde yoh sabrı anun her lâhza min feryâdı var

Öyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var

Gezme ey gönlüm kuşu gâfil fezâ-yı ışkda
Kim bu sahrânun güzer-gehlerde çok sayyâdı var

Ey Fuzûlî ışk men'in kılma nâsihden kabûl
Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var

.

Şair Fuzuli

Kerem kıl, kesme sâkıy, iltifatın bînevâlardan

Kerem kıl, kesme sâkıy, iltifatın bînevâlardan
Elinden geldiği hayrı, diriğ etme gedâlardan

Esîr-i gurbetiz biz, senden özge âşinâmız yok
Ayağın kesme başın çün, bizim mihnetserâlardan

Sabâ! Kûyunda dildârın nedir üftâdeler hâli?
Bizim yerden gelirsen bir haber ver âşinalardan

Deme zâhid ki: 'Terk et simber bütler temâşâsın! '
Beni kim kurtarır Tanrı sataştırmış belâlardan!

Vücûdum ney gibi sûrah sûrah olsa ah etmem
Muhabbeten dem urdum, incinmek olmaz cefalardan

Fuzûli! Nâzenînler görsen izhâr-ı niyaz eyle
Terrâhhum umsa ayıp olmaz, gedâlar padişahlardan...

.

Şair Fuzuli

20 Mayıs 2010 Perşembe

Şehir Gazeli

Her eylem yeniden diriltir beni
Nehirler düşlerim göl kenarında

Ey deprem gel yetiş bu şehirlerin
Doğayı çarptıran konumlarına

Doğ ey güneş erit taştan adamı
Ve kurut taşları diken elleri

Babamın gölgesi koruyor beni
Oh ne güzel şehir bu eski şehir

Dönüştür ey kalbim bahçeli eve
Anlamı ezen o makinaları

Kurtuluı haberi olsun dünyaya
Ayırma üstümden bir an gölgeni

Mehmet Akif İnan

29 Nisan 2010 Perşembe

Can Gazeli

Ramazanoğlu Mahmut Sami'ye
Canım öksüz bıraktı göğümden aktı canım
Ölümsüzlük tacını başına taktı canım

Şimdi sevdanın tahtı neylesin böyle bomboş
Aşkın zorlu yolunda son bir duraktı canım

Seni böyle apansız 'gayrı gel'e koşturan
Bir ömür kavrulduğun sonsuz firaktı canım

15 Nisan 2010 Perşembe

Gazel - 4

Zülf-i siyâhı sâye-i perr-i Hümâ imiş
İklim-i hüsne anın içün pâdişâ imiş

Bir secde ile kıldı ruh-i âftâbı zer
Hak-i cenâb-ı dost aceb kîmyâ imiş

Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş