29 Eylül 2010 Çarşamba

Sükût-ü Hayal

böylemi olacaktı türkülerin son hâli
ezgilerden sorulur küfürlerin vebâli

ayna kırıldı; hisret divanında gül soldu
papatya uçarı bir zakkum oldu
kuğu gölün en susuz noktasında boğuldu
ivedî bir kavgadır tenhâ da ömür
direniyorum
direniyorum ki, aşk yenilmesin
zenginlere, cinayet erbâbına

böyle mi olacaktı mutluluğun son hâli
kahkahadan sorulur hıçkırığın vebâli

bir milat öncesi kalıntı gibi
zulme açılıyor gizli kapılar
sanki bütün yüzler çalıntı gibi
çocuklarda bile kan kokusu var
hayat bir dramdan alıntı gibi
tabut kırılıyor; ağlıyor mezar
aşk elden gidiyor; durmamalıyım
yosunlu hayaller kurmamalıyım
ölümün ardına düşüp gün boyu
kırmızı camlara vurmamalıyım



böyle mi olacaktı değirmenin son hâli
bereketten sorulur kuraklğın vebâli

güya bütün umutlar ülkeme dolacaktı
güya ülkem göklerin yolunu bulacaktı
neden hafif tartıyor yüregimi terâzi
intizarın mavi dengelerini
yıkıyor sonunda leylâ
direnmeliyim
direnmeliyim ki, aşk yenilmesin
yoksullara, kürek mahmumlarına

.

Nurullah Genç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder