23 Şubat 2011 Çarşamba

YOĞUN

Evler, ampûller, bardaklar olacağım.
Ben yaşayacağım neysem öyle kalarak.
Sen boyuna yanımda ağlayıp güleceksin..
Demek ben bakacağım.

Biliyorum, ben bu şişeleri bırakacağım..
Kırılmasın, tozlanmasın dediğim.
Biliyorum, hepsini kıracaklar, hepsini, hepinizi.
Bu raflar, bu kitaplar, bu kutular, sildiğim.

Sizler, şu siz, şu sen, şu o, şu kim..
Uyurken, uyanmışken, şu giden, şu gelen.
Unuttuğum, benzettiğim, bildiğim..
İnsanlar; o siz, bu sen, şu ben.

Kıranları da kıracaklar, ezecekler, bugün, yarın.
Tozlarını silmeyecek bir el, bir bez.
Olanca kapısını açık tutanların
Dışına bile hırsız girmez.

Bir fazla almak bir fazla olmak değil.
Kimler var, vermekle tam kalmışlar.
Üsdenlik dışından parlamak değil..
Yerlerden çok kaçmak toplamışlar.

Ne iyi kırık bir şişe olmak,
Yıkık bir ev, çatlak bir bardak.
Gene de bir şişe, bir ev, bir bardak.
Giderken de biraz daha kendi kalarak.

Evler, ampûller, bardaklar olacağım,
Oluşmak için neysem öyle kalarak.
Sen boyuna yanımda değişeceksin,
Boyuna öleceksin, ben bakacağım.

.

Özdemir Asaf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder