5 Şubat 2012 Pazar

Yerleri Gökleri Sarstı Bu Tokat

17 Ağustos deprem gecesi
Her kenti yokladı ölüm ecesi,
Uykuda can verdi on binlercesi;
Yaralılar inim inim inler, oy!
Yer-gök kulak vermiş hep ses dinler, oy!

Yalova, Çınarcık dalca büküldü
İzmit, Gölcük yaprak, yaprak döküldü
Adapazarı'ysa kökten yıkıldı;
Düşeni kimseler kaldıramaz oy!
Boşalan damarı dolduramaz oy!
Sapanca, Bahçecik, Değirmendere
Felek sap etmemiş bir kör kesere
Yanıyor, kanıyor Körfez, Hereke;
Her taraf bir enkaz, kaldıran yok, oy!
Ölüler kokuyor, aldıran yok, oy!

Armutlu, Çiftlikköy, Altınova'da
Nice canlar vurgun yemiş yuvada
Kimi âhu zârda, kimi duâda;
Göç-göç yola dizilenler dönsün, oy!
Ocaklar sönmesin, yangın sönsün, oy!

Ulaşlı unutmuş takdim-tehiri,
Halıdere küp, küp içmiş zehiri
Tek yumruk dağıtmış Eskişehir'i;
Kimden adres sorsam adres yitik, oy!
Ne su var, ne ekmek ne de katık, oy!

İstanbul yaralı, kanı durmuyor;
Bursa'yı, Bolu'yu kimse sormuyor,
Kime sorsam bunu hayra yormuyor
Artçı depremlerin gelsin ardı oy!
Bu acı çok boğdu güzel yurdu, oy!

Komadadır Karamürsel, Derince
Hiç bir şey kalmamış yerli yerince
Kan ağlayan insanları görünce
Yüreğim tutuşur, yıkılırım oy!
Çürük bina gibi kaykılırım oy!

Düzce'nin Hendek'in saçı kırpılmış,
Köprüler yıkılmış, yollar çarpılmış;
Kamçılanan kara toprak çıldırmış;
Görkemli saraylar şimdi mezar, oy!
Bu yıkımda günler yüz yıl uzar, oy!

Rüzgârı uğramış Kocaeli'ye
Üç katlı yeşil ev dönmüş deliye,
Sahipsiz bebeği kimler beleye?
İnsanız, buna da dayanırız, oy!
Her sabah korkuyla uyanırız oy!

Bir daha geçemem ben o yollardan
Çığlık gelir tutunduğum dallardan
Feleğe kahrım yok, şekvam kullardan;
Kul olmayı bilemedik aman oy!
Bu gidişle hallerimiz duman, oy!

Kovandan boşanan arılar gibi,
Yerlere saçılan darılar gibi,
Kurtların kırdığı sürüler gibi
Ölüyüz, diriyiz, yaralıyız oy!
Dünyamız karardı, karalıyız, oy!

Çocuklar, yaşlılar, kadın ve erkek
Giden gitmiş, kalan tavşandan ürkek..
Manzara çok feci, dayanmaz yürek;
Ölüm konser verir, biz dinleriz, oy!
Birisi sağ çıksa serinleriz, oy!

Kim ne bilsin kimler nasıl direnir;
Tırnakla, pençeyle yitik aranır...
Mekânlar mahşerdir, kim kimi tanır?
Sabır ver Allah'ım, üşüyoruz oy!
Yükselmek var iken düşüyoruz, oy!

Geceler kör kuyu, gündüzler bıçak
Umut boz-bulanık, dert salkım-saçak
Para yok bir dilim karpuz alacak
Kuşlar tüylerini bırakıyor, oy!
Beynimizden sanki lâv akıyor, oy!

Dünya duymuş bu bölgeye akıyor,
Sorumlular mazgallardan bakıyor
Bizi, bizden görünenler yakıyor
Bu çöken gök müdür, bir dam mıdır, oy!
Gözü yaşarmayan adam mıdır, oy!

Mazlumların ahlarından dolayı
KARAKOÇ, hak ettik biz bu belâyı
Takdir-i ilâhi yıktı sılayı
El-ele vermezsek kırılırız, oy!
Çıkmaz sokaklarda yoruluruz, oy!

Bahaettin KARAKOÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder