29 Nisan 2010 Perşembe

Haydi Uyan

Er meydanlarından çekilir oldum
Çorak iklimlere ekilir oldum
Eğilmek bilmezdim bükülür oldum
Sürer mi bu gaflet daha kaç sene
Uyanıp kendine dönmeyi dene


Acımda ne varsa kurudan, yaştan
Al Dede Korkut'tan Hacı Bektaş'tan
Malazgirt, Tuna, doğ yeni baştan
Dilerim Allah'tan bu devran döne
Uyan durma uyan, uyumak nene



Boşaldın boşaldın dolabilmedin
Gidişin o gidiş gelebilmedin
Döktüğün kanları alabilmedin
Şah damarlarına yapışan kene
Sömürür mü seni daha kaç sene


Seni aldatmasın batı denilen
Onun mayasıdır katı denilen
Onun iç yüzüdür kötü denilen
Budur öz suyunu sömüren kene
Sen uyan, onu da uyandır gene


Sen Oğuz Ata'nın has milletisen
Sen Son Peygamberin has ümmetisen
O seni boğmadan boğ ümmetisen
Uyan durma uyan, uyumak nene
Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne


Medet ummaya gör kızıl surattan
Seni mahrum koyar aşktan, murattan
Çağla Sakarya'dan kükre Fırat'tan
Kara kızıl, sarı sür, topla yine
Bunlardır özünü sömüren kene


Düşün, kaç parçaya bölmüşler seni
Sonsuz bir sahraya salmışlar seni
Kanadını kırıp yolmuşlar seni
Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne
Uyanıp da kendine gelmeyi dene


Destanlar yazılır şanına layık
Yine de erişmez ününe layık
Olusan soyuna, dinine layık
Geçer bu gafletin, sürmez çok sene
Uyan durma uyan, uyumak nene

.

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder