30 Nisan 2010 Cuma

RAHMET

Toprağına sevgiden bir çadır açtık
İpini koparan, saldırdı durdu.
Sırtladık otağı yollara düştük
Yollarda irtica tufanı koptu.

Her bahar zamanı, cemre vaktinde
Çiğnendi, virana döndü tarlamız
Rahman'a sığındık bin bir secdede
Secdeden iplere gitti başımız.

Bazen seherlerde ateşe daldık
Hama'da kumlar yıkadı bizi
Kimi daha bebek, kimi kadındık
Mora'da topluca gömdüler bizi.

Ölümü sundular türlü şekilde
Yaftada İslamı yazanı seçtik
Meydana çağrıldık, güya fikirde
Fikir ki, cellâtta bir yağlı ilmik.

Hanemiz basıldı evden kovulduk
Kırıldı kolumuz öz yurdumuzda
Zincirli Aksa'ya suçunu sorduk
Dedi ki: Dosyamız Ayasofya'da.

Ha bugün, ha yarın diye dayandık.
Sabıra sığındık uzun yollarda
Tekbir'e dayanıp O'na yalvardık
Etiyopya, Filipin, Afganistan'da.

Taşıdık omuzda nurlu davayı
Alevler içinde Hakk'a yürüdük
Filistin elinde Fatma bacıyı
Bombalar içinde kurban eyledik.

Kardeşim Bilâl'in yattığı çölde
Duvaklar sahipsiz, başlar bedensiz,
Şeyhmus'un öldüğü köhne hücrede
Allah'a uzanan canlar perdesiz.

Sen hey gidi dünya, Allah'ın mülkü
Bir demet çiçeğin bahçesi yok mu?
Kulaktan kulağa söylenen türkü
Seni meydanlarda haykıran yok mu?

Yanık ezgilerle sulandı kürsü
Nerde o yiğidim Bediüzzaman.
Mabedler yolduran insan ölüsü
Kavgada ufacık, lafta kocaman.

Beyaz kefenine İslâm yazılan
Nice yiğit gördük dar ağacında
Şeyh Sait adıyla kalbe kazılan
Kavgayı yaşadık er meydanında.

Kalleşçe bir tetik, bir deli kurşun
Yıkıldı yerlere Hasan El Benna
Söylenmez yiğidim, saklanır suçum
Ve suç filizlenir hep inadına.

Güneşe uzanan ip gibi yolda
Sabrımıza inat zafer ağlıyor.
Türbeler diyarı anayurdumda
Devrim çocukları, baba arıyor.

Ah şu bölük pörçük mübarek ümmet
Kaldırın elleri dua edelim.
Zehirden yaşları yutkunan ümmet
Gelin hep beraber âmin diyelim.

Ya Rabbim doğmamış bebekler için
Örtüsü yırtılan Ayşeler için
Kudüs'ün o ufak taşları için
Rahmet diliyoruz, Ya Rabbim rahmet...

ADİL AVAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder