28 Ağustos 2010 Cumartesi

Gel

Gökleri kucaklasın kolların, gel içime
Ellerin gözlerimin mehtabını süslesin
Akıyorsun ırmaklar gibi hayallerime
Büyülüyor gönlümü sanki rüyada sesin

Naz ile uğulduyor kulaklarımda meltem
İğneli bakışların yıktığı viraneyim
Istırap sergilerken yüzünde, binbir sitem
Neyleyim visalini, ben artık divaneyim

Masmavi bir denizin ortasında ve kırgın
İçiyorum çöllerin bütün susuzluğunu
Damla damla kuruttu bu sevda ve bu yangın
Mendillerin gözümde arayıp bulduğunu


En acı duygularla bakıyorum göklere
Bahçıvanlar şimdi hep diken yetiştiriyor
Rabbim, kavuşmasamda dünyada çiçeklere
Ebediyyet bahçesi artık beni bekliyor

Şafakla kapanacak içimdeki yaralar
İklimleri ruhumun yaprağında gizledim
Issızlık ülkesinde çürürken hatıralar
Arş'ın hiç değişmeyen iklimini özledim

Mutluluk diyarına gideceğim göklerden
Nur ile penceremi bezeyecek çiçekler
İhtirasın, ölümün olmadığı o yerden
Meçhuller dünyasını dolduracak melekler

Büyülüyor gönlümü sanki rüyada sesin
Akıyorsun ırmaklar gibi hayallerime
Ellerin gözlerimin mehtabını süslesin
Gökleri kucaklasın kolların, gel içime

.

Nurullah Genç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder