31 Ağustos 2010 Salı

Hüzzam Yangınları II

İkinci yangın

Bir nevâ perdesinde filizlenen kıvılcım
Narçiçeklerine son rüyayı hatırlatır
Alevden bir gergefse tahammül, ruhumuzun
Titrek avuçlarına her gece kan damlatır
Hangi gönül ressamı dokunmuştur bilinmez
Bir kalbin duvarına böyle tenhâ ve uzun

Alevden bir gergefse tahammül, ruhumuzun
Ölü çığlıklarıyla muammalı ve dalgın
Sen hangi Mevlana’yı arıyorsun ey bahar
karanlık bir dünyanın zindanı mı bu yangın
Bekle ki, gül yağmuru yağsın kirpiklerine
Elbette her şimşeğin bir hicaz dörtlüsü var

Sen hangi Mevlana’yı arıyorsun ey bahar
Şarkılarda batıyor hümayun tekneleri
Dördüncü ses bir kuşun kanadında tevekkül
Akıl, suya gölgesi düşen esrarlı peri
Bir başına eriyip akarken mihverinden
Neden Yusuf yüzlüdür göklere savrulan kül

Dördüncü ses bir kuşun kanadında tevekkül
Hisar perdesinde kum, kırlangıçlar ve zehir
Çürüyen bir câzibe tutuyor ellerinden
Yaslı bir mağaradan süslü bir cennete gir
Nice yangın saklıdır hüzzam ırmaklarında
Akkor binlerce deniz boşalıyor terinden

Çürüyen bir câzibe tutuyor ellerinden
Tehlikeli sularda sanma ki yüzün güler
Korsanlar alır bir gün kaptanlık beratını
Suya hükmedemezsin; düşmanındır gemiler
Güneşin battığı yer âşiyanın olmadan
Kendi dağlarına dön ve hazırla atını

.

Nurullah Genç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder