Tekmil İnsanlık her an Allah duygusuna aç,
Zihinler şîrâzesiz, zihinler O’na muhtaç...
Sezer her zaman temiz vicdanlar bu duyguyu,
Düşünce çıkmazları Rabb’e ulaşma koyu...
İlmin o engin ufku, mantığın hünerleri,
Dolduramıyor İmandan boşalan yerleri.
Bir sürü ulemâ ve bir sürü de filozof...
Nazariyeleri çarpık, düşünceleri kof.
Ne fikirlerinde sadra şifa veren beyan;
Ne madde ötesini olduğu gibi duyan.
Anlayışlar kısır; her şeyin mebdei meçhûl,
Ve yığınlar faraziyeler ağında ma’lûl.
Oysa, her renkte ve her seste O’ndan bir ma’nâ,
Ruh ve hikmet ufkunda her şey İnsandan yana:
Varlık O’nun nuru, o Nur’un dalgalanışı,
O, hem varlığın hem de hâdiselerin başı...
Bu sırrı kavrayan gönüller oturaklaşır,
Ancak oturaklaşan ruhlar O’na ulaşır.
Gözsüz görmese de her yanı O kaplamakta,
Sırra, hep bu ilâhî münasebet akmakta...
Ve duygular O’na uyanmakta perde perde,
Bir vuslat istikametinde ki az ilerde...
Her tarafta kevserden gürül gürül çeşmeler,
Her yanda İnsan-Allah bestesinden nağmeler.
Fikir bu ufka erip gönülle birleşince,
Ayrı bir visal kapısı açılır her gece.
Bu eşiği aşan ruh kendi özüne erer,
Gerçek İnsan olmaktan gaye de buymuş meğer...
.
Fethullah Gülen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder