28 Nisan 2010 Çarşamba

Aşk Denen Sihirli Belâ

Beklenmedik bir anda gelip kapımı çaldın,
Rengi sevdâ kokulu bir ışık sundun bana.
Yorulmuş bir yüreği tutup elimden aldın,
Şimdi Kerem gibiyim, gördüğümden bu yana.
Artık beni de götür sonsuzluk gecesine,
Umutlara sığınan sabrımı tüketmeden,
Ruhumu perde eyle sevdâ bilmecesine…


Tutuşurken gurbetin o sıcacık düşleri,
Bölüşür duygularım senden gelen umudu.
Yıkanır yüreğimde sevdanın gülüşleri,
Gözlerim mızrap olup çalar şu kırık udu
Umutlarım açarken gerçeğin örtüsünü,
Sonsuzluğa uzanan yollarına düşerken,
Yıldızlar sunar bana sonsuzluk türküsünü.

Bağlanır tutkularım, hülyâsına gecenin,
Taşıyamaz melekler günün ışıklarına.
Düşmüşüm ellerine bir sonsuz bilmecenin
Bu hevesler götürür beni sonsuz yarına.
Süreyim yüreğine içimdeki atları;
Bir yangının içinden sıyrılıp geleyim ben,
Kırılmadan ruhumun şu ipek kanatları! ..

Nasıl kemendi atıp bağladınsa gönlümü,
Kendi yüreğine de takıver bu sevdâyı.
Gözlerinde yıkayıp soldurdunsa gülümü,
Yalnız bende bırakma bu sihirli belayı.
Gel, birlikte yanalım karışsın küllerimiz,
Aşıklar, bu büyüyü gelip alsınlar bizden
Kanasın gönlümüzde açılan güllerimiz…

.

Muhsin İlyas Subaşı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder