25 Şubat 2010 Perşembe

EVİM


Ahşap ev camlardan kızıl biberler sarkan !
Arsız gökdelenlerle çevrilmiş önün, arkan!
Kefensiz bir cenaze , çırılçıplak, ortada..
Garanti yok sen gibi faniye sigortada!
Eskiden ne güzeldin, evdin ,köşktün , yalıydun!
Madden kaç para eder, sen bir remz olmalıydın !
Bir köşemde annânem, dalgun, Kur'an okurdu;
Ve karşısında annem, sessiz gergef dokurdu.
Semaverde huzuru besteleyen bir şarkı;
Asma saatte tık tık zamanın hazin çarkı...
Çam kokulu tahtalar, gıcır gıcır silinmiş;
Sular cömert, "temizlik imandandır" bilinmiş....
Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler.
Ölçülü uzaklıkta , yakın beraberlikler....
Seni yiyip bitiren kırk katlı ejder oldu;
Komşuluk, mâna ve ruh, ne varsa heder oldu.
Bir yeni nesil geldi, üstüste binenlerden;
Göğe çıkayım derken boşluğa inenlerden...
Seninle sarmaş dolaş , kökten bozuldu denge;
Vuran kimse kalmadı bu dâvayı mihenge...
Şimdi sen git mahkemede hesap ver iki büklüm;
Cezan , susuz , ekmeksiz, olduğun yerde ölüm!....
Evim , evim , vah evim, gönül bucağı evim !
Tadım , rengim , ışığım, anne kucağı evim !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder