26 Temmuz 2010 Pazartesi

Bu Yiğitler

Bir tulû' kadar gurûbu seyretmek de tatlı,
Rûh, bir kısım sihirli duygularla kanatlı...

Her gurûb, bir tulû'a emâre bu âlemde,
Karanlığın arkasında ışıktan bir perde.

Geceleri gökler pırıl pırıl çehresiyle,
Hep bir türkü söyler o müthiş hendesesiyle.

Sessiz, durgun ve dupduru iklîmiyle semâ,
Bize göz kırpar.. arkasında ayrı bir dünyâ...

Hazân kış güftesiyle gelir, bestesi bahar,
Karın-buzun bağrında mayalanır çemenzâr!

Gurûbda sırlı renklerle tüllenir yamaçlar,
Öteden gölgeler gibi salınır ağaçlar...

Bir başka âlemden gelip sarkmış gibi dal dal,
Herbir dalda ebediyeti seyreder hayâl...

Bir gizli pancur açılmış gibi ötelerden,
İnsan sıyrılabildiği sürece kendinden;

Uhrevî besteler duyar gönlünün sesinden...
Cennet nağmeleri dinler kendi nefesinden.

Coşar ve şahlanır ruhlar vuslat hayâliyle,
Yârın ışıklarla süzülen yâl ü bâliyle...

Ruh bu rüyâ âleminden uyanmak istemez;
Bu âleme erenler aslâ geriye dönmez!

Gözleri süzgün, O'nu görür, O'nu sezerler,
Ellerinde aşk kâsesi hep mahmûr gezerler.

Sonsuzluk şarabıyle sermest ebedî rindler,
Her zaman ışık türküsü söyler bu yiğitler...

.

Fethullah Gülen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder