29 Mart 2010 Pazartesi

BEBEĞE İHTAR

Geçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni

Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Emmin, dayın, annen, baban kereste
İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste
Çarşı, pazar, yazı-yaban kereste


İnsanlar ya mertek, ya orta direk
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Doğarsan üç günlük iş bulamazsın
Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın
Ucuz toprak, beleş taş bulamazsın

Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.



Arı peteğinde ağulu bal var
Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var
Sıkıver dişini, annene yalvar

Buradan rahattır, orda beklemek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan
Kaçan kurtuluyor ahbaptan, dosttan
Değişti bahçivan, bozuldu bostan

Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak işkence, rezillik oldu
Dalkavukluk üstün meziyet oldu

Sanatkarlar sansar, dahiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.

ABDURRAHİM KARAKOÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder