31 Mart 2010 Çarşamba

GEÇEN YIL

Bin, bin, bindir...
Gelenler bin, gidenler bin, göçenler bindir
Doğanlar bin, ölenler bin, dövenler bin, sövenler bindir

Binin bile binlikten
İnsanın insanlıktan çıktığı şu günlerde
Doğuda kan gölleri
Of anam of ağıtları
Batıda şarap selleri
Gel keyfim gel şarkıları
Hala garibanın yakasında aç gözlü canavarların elleri


Dokuz yüz, dokuz yüz, dokuz yüz,
Dokuz yüzlü telefonlarda yokuz biz
Yüreklerde gönüllerde çokuz biz
Nereye giderseniz gidin başımızda aynı bela
Telli ya da telsiz farketmez
Hep bize çıkartılan faturalar dokuz yüz bilmem kaç bin
Sükut kar eylemez
Faturalar sizi bulur gecikmez
Ödeyelim kurban, bindir bin

Doksan, doksan, doksan’dır
Giderler doksan, gelirler noksandır
Kalkındık, geliştik, değiştik
Eğleniriz, güleriz biz çoktan

Doksandır, doksan. Muhakkak
Ya ağaların aldığı noksan
Ya da beylerin golü doksandır
Bakınsana her şeyi hakladılar
Hakladılar, eğlenirler, gülerler çoktan


İkide bir, ikide bir, ikide bir
Gelen vurur, giden vurur
Taş değil vurduğun: İnsandır insan...

Hep alırlar doksan, verdikleri ikidir
Bosna’yı kana bulayan: Sırp’ın piçidir
Geçen yıl 1992...
Fakat değişmeyen bir gerçek var:
1992 kere, yazıklansak da,
1992 kere kazıklansak da seçenek ikidir:
YA HAK, YA DA BATIL !
YA HAK, YA DA BATIL !

HASAN ENES TOPRAK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder