30 Mart 2010 Salı

Hasan'dan Gelen Mektup (4)

Güneş doğar-doğmaz ayrıldı renkler
Kapalı kapılar aralandı ha!
Leş için uluyan uyuz köpekler
Işığı görünce pirelendi ha!

Kış tez geldi kar kapladı yolları
Arpacı kadana dikti nalları
Doymayan domuzun sadık kulları
Kudurmuş ayıya kiralandı ha!


Saçmanın saçması bir herif çıktı
Güvenilen mülkü temelden yıktı
İbiş sevsin diye saçmalar sıktı
Adalet yüz yerden yaralandı ha!

Kır atı değiştik bir sakar taya
Eller bindi gitti, biz kaldık yaya..
Elmalı bahçeyi kesen baltaya
Sıkıldı yumruklar sıralandı ha!

Kesmeden bölen var üçü ikiye
Göbekler dağ oldu hak yiye yiye
Bir zinde soytarı haklandı diye
Satılmış oğlanlar saralandı ha!

Horlanırken Adana'lı, Konya'lı
Rağbet buldu orak-çekiç dünyalı
Yakası pergelli eli gönyeli
Paralandı babam paralandı ha!

Sezgiden, duygudan mahrum bir kişi
Yaptı çekinmeden en iğrenç işi
Sevindi Kıbrıs'ın alçak keşişi
İbiş'in gözleri çıralandı ha!

Atalar ağlatan gülmez demişler
Dünya süleyman'a kalmaz demişler
Kaçan fırsat geri gelmez demişler
Sevgimiz, saygımız firelendi ha!

Vur Emri(sh.184)

.

Abdurrahim Karakoç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder