29 Mayıs 2010 Cumartesi

Sanrı

Ben kendimi dağ sanırdım Hacer
Enginimde Konya ovası, Çukurova, Harran
Eskiden benim de bir yurdum vardı
Yağmura direnen limon çiçeklerine benzer
Ben kendimi sarhoşken tanırdım
İnce belli bardaklarda anason kokusu
Kuşların bile kıskandığı piknikler
Karıncaezmez gençliğim yaşlılığı abarttı
Kalp kırıklığı, güz esintisi, kanser

Gün gün damlayan zaman- o da su
Ama şöyle bir gürül gürül akmadı
Ben kendimi ırmak sanırdım Hacer

Eli öpülesi nineler tabutları öpüyor
Toprak delik deşik çocuk ölülerinden
Ay’a ve yıldızlara bakmaya duyduğum utanç
Kanın buğusunu iyi bilirsin sen
Gözyaşlarının buz kestiği o son noktayı
Hayatın kavşağında bizi hep mi acı bekliyor

.

Ahmet Erhan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder